MÜZE VE ÇOCUK
MÜZE VE ÇOCUK
Müzeler, bir ülkenin kültürel ve tarihi mirasını yansıtan en önemli değerlerindendir. Bu açıdan çocuklarla müzeleri ziyaret etmek ve bu bilinci aşılamak gerekiyor.
Değerlerimizi, gelenek göreneklerimizi, toplum olma bilincini aşılamanın en etkili araçlardan biridir müzeler. Geçmiş ve gelecek arasında bağ kurmak ve olayları daha geniş bir çerçeveden bakabilmenin yolunu bize gösteriyor.
İçinde bulunduğumuz eğitim sisteminde bireylerin öğrenimi, okul, sınıf ve yazılı metinlerle sınırlı değildir. Her yaştan bireylerin her açıdan eğitilebilmesi, bilişsel, duyuşsal, devinişsel olarak kendini geliştirebilmesi için müzeler uygun ve yararlı mekanlar olarak kabul görmektedir. Bu mekanlar bireylerin eğitim süreçlerinde etkin bir rol alarak, bireylerin aktif şekilde sürece dahil olmalarını sağlamaktadır. Müzeler, okul öncesi dönemden başlayıp yaşlılık dönemine kadar uzanan süreç içinde bireyi aktif şekilde eğitimin içinde tutarak, bireylerin kendilerini geliştirmesine olanak tanıyan unsurlardan biri olduğu söylenmektedir. Eğitim-öğretim uygulamaları sırasında birey ne kadar fazla işlenişin içerisine dahil edilirse ve ne kadar fazla duyu organını kullanarak öğretime katılırsa kalıcılık ve süreklilik o kadar artacaktır. Bilgilerin kalıcılığı artarak öğrencinin yaparak, yaşayarak öğrenmesi sağlanacak ve bu durum çocuğun çok boyutlu düşünme becerisinin gelişmesini sağlayacaktır. Çocuk birebir etkileşim içerisinde bulunup öğrendiği bilgileri kolay kolay unutmayacaktır (Bulut ve Atilla 2017). Müzelerin bireye öğrettiği yollardan bahsetmek gerekirse kitapların kuram olarak öğrenciye verdiği soyut bilgileri günümüz ile nesneler arası ilişki kurmasına yardım ederek soyut kalan bilgileri somutlaştırmaya ve bireyin eğitim kalitesini arttırarak sürekliliğini ve bilgilerin benzer ve farklı yönlerini görmeyi sağlamaktadır (Artut, 2018).
Eğitimin belirli bir zamanın tasarlanmış olan öğretimden değişik yaşantı süreci oluşturması ve öğrenmeyi insanın tüm yaşamına aktarmış olması, çocukların müzede yaparak yaşayarak öğrenmelerine ilişkin yapılan araştırmaları doğruladığı ifade edilmektedir.
Müze ve sergi gezileri, büyük sanatçıların ürettiği işleri görmeleri ve alternatif bakış açıları kazanmaları açısından ufuk açıcı bir özellik taşır. Bu sayede çocuklar geliştirdikleri alanlarda kendilerine model olacak eserleri ve sanatçıları yakından tanıma şansını yakalar. Çocuklar müze ve sergiler sayesinde farklı disiplinlerdeki farklı üretim biçimlerini de görerek kendi yeteneklerini keşfeder. Bu izleme ve keşfetme biçimi sayesinde çocuklar, edindikleri bilgiyle sınırlı kalmayıp, kendi yeteneklerinin de önünü açarak, farklı ifade biçimlerini keşfetmiş olur. Birbirinden farklı sanatçıların eserlerini görmeleri ve bunlar hakkında sorular sormaları ve yorumlar yapmaları kendi yollarını bulmalarında onlara büyük katkı sağlar.
Merve KARAN
Yorumlar
Yorum Gönder